Hakkımızda

Savaşlara Hayır Diyoruz

Yaşıyoruz, duyuyoruz, okuyoruz, görüyoruz… Dünyanın dört bir köşesinde savaşlar yoğunlaşarak devam ediyor.

Savaşın olduğu her yerde de insanlar, hayvanlar, bitkiler yok oluyor.

Ekolojik sistem, evimiz, dünyamız açılan büyük yaralarla biteviye kanatılıyor, tahrip ediliyor.

Milyonlarca insan, sürgün yollarında oradan oraya sürükleniyor, şanslı olup hayatta kalabilenler bin bir türlü eziyete maruz kalıyor.

Milyonlarca insan, sürgün yollarında oradan oraya sürükleniyor, şanslı olup hayatta kalabilenler bin bir türlü eziyete maruz kalıyor.

Dünyanın egemenleri, halkları karşı cephelerde birbirine düşmanlaştırırken, yoksulluğun yayılmasına yol açıp özgürlükleri birer birer yok ediyor.

Dünyanın ezici çoğunluğu her geçen gün daha fazla yayılan bu düşmanlıktan büyük zarar görürken, savaşlardan sadece bir avuç kan emici kazanç sağlıyor.

Ve bu muktedirler, devasa zenginliklerinin ve sınır tanımayan güçlerinin sonsuza dek sürebilmesi uğruna ellerinden geleni artlarına koymuyor.

Barışın bayraktarlarını katlediyor, işkenceden geçiriyor, hapsediyor, tecride atıyor, seslerini soluklarını kesmek için var gücünü kullanıyor.

Barış, Çatışmasızlık Çözüm İstiyoruz

İşte biz Türkiye ve Kürdistan’dan akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar, siyasetçiler olarak, adı konulmamış bu büyük dünya savaşına karşı set örmek adına; taş üstüne taş koymak için bir araya geldik.

Bizleri yan yana getiren en önemli motivasyon, uzun yıllardır sürdürdüğümüz barış mücadelesinin sonucu karşılaştığımız şiddet ve ödediğimiz bedellere rağmen, bu mücadeleyi sürgünlük koşullarında da geliştirme azmimiz oldu.

Elimizi Uzatıyoruz

Diyojen misali ellerimizde fenerlerimiz, barışı ve kardeşliği arıyoruz.

Dünya yüzeyinde barış ve kardeşliğin nasıl inşa edilebileceğini sorgulayan, barışı gerçekleştirmek için elini taşın altına koymaya hazır olan herkese, elimizi uzatıyoruz.