Öcalan’ın Barış Dili, Erdoğan’ın savaş pratiği
Barıştan ve demokratik dönüşümden çıkarı olan bütün kesimler şimdi bu mücadelenin aktif bir bileşeni olarak denkleme dahil olmalı
Barıştan ve demokratik dönüşümden çıkarı olan bütün kesimler şimdi bu mücadelenin aktif bir bileşeni olarak denkleme dahil olmalı
Yüksel Koç: Son dönemdeki tartışmalar barış süreci olmasa da değerlidir. Ancak hükümetin bu süreçle ilgili niyeti ne olursa olsun, barış ve özgürlük isteyen aydınlar, akademisyenler, demokratlar ve sosyalistler çözüm önerilerini açıkça ifade etmelidir. Bu görüşlerin toplumsal barışa hizmet ederek müzakere sürecine evirilmesine destek olacaktır.
Henüz hiç bir şey berrak değil. Haber mi duyum mu dedikodu ya da propaganda mı kesin olarak bilemiyoruz. Ama belli ki bir kıpırdanma var. Böyle bir ortamda hakiki gazeteci ne yapmalı?
Bunları anımsatarak Öcalan’a sormuştum: “Bu ortamda Türk Devleti’nin Kürt ulusal hareketi ile siyasal çözüme yaklaşması beklenebilir mi?”
Hükümetin, devletin, Kürt meselesini çözmek için Kürt tarafına ne sunduğunu henüz bilmiyoruz; kapsamlı bir barış ve çözüm konsepti olup olmadığını bilmiyoruz; silahlı şiddeti doğuran nedenleri ortadan kaldıracak bir öngörüsü olup olmadığını bilmiyoruz
Türkiye, kurulduğu günden beri gerçek anlamda barışı sağlama arayışında. Bu barışın eksikliği, halklar için çok ağır bedeller getirdi. – Toros Korkmaz
Meclis’in açılmasıyla birlikte ülke, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sürpriz biçimde Dem Parti sıralarına giderek el sıkışmasının ve ardından partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma ile sanki yeni bir boyuta geçti.